Güncel çıkan anime yorumlama ve inceleme bölüm 64

 


Tensei Oujo to Tensai Reijou no Mahou Kakumei :  Bakalım serinin onuncu bölümünde bizi neler bekliyor. Anisphia annesi ve babasının huzurna gelir.Orada anlaşıldı babader. Tahtın varisi olma hakkınız iade mi edildi der.Al artık gittiğine göre başka seçenekleri kalmadı. E e der bu şu anlama gelmez mi? Yani krallığın bir sonraki hükümdarı sen olacaksınder. Evet öyleder. Yine de krallığın hiç bir zaman sorumlu bir kraliçesi olmadıder. Kralın eşi sadece bir eş olmuşturder. Bu yüzden sanırım eninde sonunda prens bir eş almam gerekder. Prens eş mi? Ne de olsa kraliyet kanını bir sonraki nesile geçirmek zorundayımder. Hala soyluların beni kabul etmesini sağlamak gibi çok daha büyük bir sorunumuz var diye düşünüyorum.Taht hakkı size iade edildikten sonra bile mi der. Evetder. Ne kadar ileri gidersem gideyim sihir kullanamadığım için geride kalıyorum. Sanırım biraz yardımcı olabilirim. Dük Magenta'nın kızı olarak seninle soylular arasında bir aracı olarak hizmet etmeliyimder. İyiyim bender. Bu gerçekten ikinizle bir ilgisi yokder. Sakin olun. İlgilendirmez mi. Euphia sihir bilim araştırmalarımda asistanım,Lainie sen sanırım stajer hizmetçisinder. Bu mesele tamamiyle bu ikisinden ayrıdırder. Pekala ben atölye'ye gideceğimder.Lainie Euphie'ya az önce söylediği şeye itiraz edeceğini düşünmüştümder. Nedenmiş? Yani demek istediğim bayan Anis bir eşi kabul ederse. Ben Prens Algard benden Anis'e göz kulak olmamı istedider. Deneklerinden biri olarak onu desteklemek zorundayımder. Anladımder. İyiyim. Bunun için hazırlanmıştım. Bensem yapabilirimder. Ben Anisphia Wynn Palettia bu krallığın prensesiyimder. Başka çarem yokder. İyiyim ben.  Sonra açılış parçası çalar. Dürüst olmak gerekirse o tam bir aptalder. Tanınmış bir aileden bir çocuğu evlat edinmelider. Bu şekilde ifade etmenize gerek yoktuder. Bayan Anis'in kraliçe olmasından endişe duyuyor musunuz.O da haa der. Endişelenmesi gereken sen değil misinder. Hayır özellikle değilimder. Dürüst ol. Dürüst davranıyorum. Kraliçenin tebaasından biri olarak desteklemek benim için en doğrusu der. Bak sana bana der. Geri döndüm diyerek Anis içeri girer. Henüz sınavı bitirmedin mi der. Hahder. Tüm o soylularla konuşurken iyi vakit geçirdin mi der. Öyle de diyebilirsin der. Aslında bu konuda düşündüğümden daha iyi olabilirimder. Yüzündeki o bakışta ne der. Hadi amader. Yüzüme hakaret etmen çok yersizdi.O kart'ım yasak.Kastettiğimin o olmadığını biliyorsun değil mi der. Sadece kendi yüzümün nasıl göründüğünü biliyorum hepsi bu der. Elveda eski ben! Yeni ben'e merhaba deyin. Yeni sen mi? Ben Anisphia Wynn Palettia that'a geçecek olan prensesimder. Yakasına yapışır. Üzgünümder. Hizmetçi de Leydi Tilty'i lütfen bırakınder. Aptalder. Sen gerçekten bir aptalsınder. Eğer böyle olacaksan ne olursa olsun beni suçlama der.Sonra çıkar gider. Anis gece vakti surlara çıkar ve havaya bakar. Demek buradaydınder Euphie. Daha önce olanlar için üzgünümder. Sonunun böyle olacağını bildiğim için Tilty'i görmemeye çalışıyordumder.Hayır der Euphie. Onun hakkında endişelenmene gerek yokder. Yinede yüzüme karşı kızması hiç eğlenceli değilder. Endişeliyimder.Huh der. Tilty'in söylediği tamamen çizgiyi aşmıştı der. Ama ikiniz aynı tarafta gibiydinizder. Ohh evetder. Daha da önemlisi gidip Arc-en-Ciel'i almalıyımder. Arc-en-Ciel mi der. Çok zorladığım için bakımını kasabadaki bir demirciye bıraktımder.  Peki sonra görüşürüzder. Geç oldu artıkder.Yarın gidersinder. Ve bende seninle geleceğimder. Huhder. Vücudun artık sana ait değilder. Bir şey olana kadar beklersen çok geç olurder. Bir randevudan mı bashsediyorsun der. Huh der. O da. Sadece ikimiz randevu için gizlice dışarı çıkıyoruzder.  Sadece ikimiz mi der.Ya korumalar ne olacak der. Birbirimizi koruruzder. Ama der.Ve Anis hemen sarılır Euphie'ya. Olmaz mı der. Sonra ertesi gün birlikte randevuya çıkarlar.Tomas der silahımı tamir etmeyi bitirdin mi der. Tabikider. O kimder. Benim asistanımder. Tanıştığıma memnun oldum ben Euphie der.Seni biliyorumder.Sen Dük Magenta'nın kızısınder. Prens algard'ın nişanlısı idin şimdi Anis'in nişanlısı oldun der.Hayır olmadımder oda. Kılıcı ona verir.Sana bir şey söylicemder Tomas. O da tamam der. Tahtın sıradaki varisi Anis demi der. Evet öyle olduğunu düşünüyorumder. Anladımder. Kraliçe olmasından umutsuz musun dişye sorar Euphie o da huzursuz değilimder. Kasabaya oldukça sık ziyaret ederder. Sonra ziyaretleri biter.Ve sraya geri dönerler.Hizmetçi teşekkür ederimder. Ona çay verir. Bir şey mi olduder. Huh der o da. Kasabadan döndüğünden beri çok huzursuz görünüyorsunder. Artık anladığımdan emin değilimder. Bayan Anis'in soylularla halkı bir araya getirebilecek bir kraliçe olacağına inanıyorumder. Sende öyle düşünmüyor musunder. Hayırsever bir hükümdar olacağını düşünüyorumder. Ama muhtemelen bunun için biçilmiş kaftan değilder. Güç sahibi olmak ve onu kullanmaya zorlanmak aynı şeyler değilder. Eğer prenses bir kraliçe olursa artık kasabayı ziyarete gidemezder. Peki. Ama onunda sorumlulukları varder. Lütfen benimle gelinder. Ona Anis'in kişisel atölyesini gösterir.Ve her tarafı boştur.Sonra biraz daha konuşurlar.Ve Tilty'in yanına gider.Onunla sohbet başlar. Sen ne hissediyorsunder. Sen şimdi ne düşünüyorsunder. Söyleder. Bayan Anis'in kraliçe olmasını istemiyorumder. Kendi mutlu olacağın yolu bulder. Sonra kendi babasının yanına gider. Ve dışarı çıkarlar.Orada ruh anlaşmacısı Bayan Lumi vardır. Ben seni görmeye geldimder. Hey Euphyllia söylesene ruhla anlaşırsan bu ülke için neyi yaparsınder. Sonra ona hikayesini anlatacakken.Bölüm biter.

Yorumum ise güzel eğlenceli dram olan bir bölümdü.Bakalım gelecek bölümde neler olacak.Acaba heyecanla bekliyoruz.Hikayede neler olmuş.Nasıl olmuş felan.



Bofuri S2:  Bakalım serinin yedinci bölümünde bizleri neler bekliyor. İlk dakikaların da bizim ikili Maple ve Sally oyundaki ağaç evde oturup atıştırmalıkları yerler.Bugün ne yapalım Maple der. İyi soruder. Sonra kapıdan içeri başka bir maceracı girer. Merhaba der. Frederica girer. Napıyorsun burada derler. Hadi seninle son bir maç yapalım derler.Her zamanki gibi hadider. Hiç öğrenmiyorsun demi der. Bu güvenin kısa ömürlü olacakder.O da canavar terbiyecisi olmuş. Evet tatlı bir arkadaşım olduder. Tatlı bir tane mi derler. Sonra açılış parçası çalar.Bölümün adı da yüksek defans ve kristal avıcısıdır.Bakalım Frederica ile Sally'in duellosunu kim kazanacak. Kolezyumda maçları başlar.Ve hemen bizimki saldırıya geçer. Ve hareket edemeden tek yer. İlk defa beni gerçekten öldürmek istediğini hissettimder. O da senin hayal gücün olmasınder. Daha yeni bir partner bulmuşken seninle tanıştıracaktımder. Maple hemen araya girerek nasıl birisider. Bekle Maple der.O zaman sana göstereyimder. Uyanış deyip gösterir. Bir civciv dir.Ona notes adını vermiş. Sorun ne der.Yoksa korkunç bir şey mi bekliyordunder. Fredericader. 8. etkinlik zamanı deyip küçük pet ejderha çıkar. Bu seferki ana etkinlik iki aşamadan oluşur biri ön hazırlık aşaması diğer gerçek etkinlik. Ön eleme bireysel yetenekte olan oyuncular arasında bir hayatta kalma maçı olacak der. Ne kadar süre hayatta kaldığınıza ve ne kadar çok canavar öldürdüğünüze de bağlı puan alacaksınızder. Ana etkinlik için alan atamaları, ön elemede en yüksek dereceli olandan başlayarak kararlaştırılacaktırder. Tabiki sıralamanız ne kadar yüksekse alacağınız ödüllerde o kadar iyi olurder. Bireysel olarak yarışacağınız için evcilleştirilmiş bir canavara sahipseniz çok büyük avanatajınız olacaktırder. Detayları sonra söylerimder. Sonra kendi aralarınmda bizimkiler konuşurlar. Sonra birlikte hem gezerler hem eğlenirler.Güzel bir gün olur onlar için.Sonra yumak kılığına girer.Sonra gölde bir şey var der. Gölün altında baya gizli bir geçit vardır.Sonra da Büyük bir yaratığını saldırmaya başlarlar. Sonra ondan iyi bir büyülü taş düşer. Sonra başka bir yerde bulurlar kendilerini pet hayvanlarının yaşadığı yeri bulurlar.Oradaki su onlara evrim geçirmelerini sağlar.Ve yeni özellik verir.Yine tesadüf eseri evrim yeri bulurlar.Yaratıklarla savaşıp eğlenirler.

Yorumum ise güzel eğlenceli aksiyonlu bir bölümdü.Bakalım gelecek bölümde bizi neler bekliyor acaba. Gerçekten güzel savaşları iyi animasyonu güzel bakalım sıradaki etkinlik için ikisinin petleri evrimleşti bakalım daha neler göreceğiz.


Tomo-chan wa Onnanoko!:  Bakalım serinin onuncu bölümünde bizi neler bekliyor. İlk dakikalarında bizimkiler spor festivalindedirler.Nasıl hissediyorsun Tomo der.Jun.Açıkcası oyunumun zirvesidirder. Bu maraton için bütün eğitimlerden geçtimder. Jun bendeder. Bugün kazanalımder. Evetder.Büyük konuşuyorsunder.Tomo. Kaybeden kazanana bir hafta boyunca içecek ısmarlar tamam mı der. Kulağa iyi geliyorder Tomo. Umarım bu dediğine pişman olmazsınder. Carol da kızlar ve erkekler aynı rotada koşmuyor bileder. Onları kendi haline bırakder.Misuzu.Hey bunca zamandır bize bir çeşit sinyal göndermeye çalışıyorduder. Beni ilze Misuzu-chander.Bu maratonu senin için bitireceğimder. Onu kendi haline bırakder.Misuzu. Millet hazır mısınız der.Senseileri.Yerlerinize geçin.Ve zorlu maraton başlar. Bölümün adı da. Yarışma nasıl sona erer. Bizimkiler koşarken Tomo-chan Jun'a soru sorar son zamanlarda benimle karate yapmaktan hoşlanmıyorsun değil mi der. Jun yok öyle değilder. Önemli değilder. Tomo-chan. Anlıyorumder. Ama bugün tüm gücünü bana ayak uydurmak için harcıyorsunder. O da Tomo der. Ama ne kadar kaçarsan kaç sonunda seni geride bırakacağımder. Ağlama tamam mı der.Tamam öyle olsun! Ağlamaman için dua edeceğim. Sonra Maraton'un en sonunda Carol ile Misuzu vardır. Senseileride scoter ile onları takip eder ve ilerler en ilerde de Tomo-chan ile Jun-kun'u görür.Etkileyici deyip geçer onlarıda.  İkisi de benim önümden kimse geçemez der. Sensei de neden neden öyle olduder. Sonra Tomo-chan gerçekten eğlenceli idi der. Jun içinden onunla rekabet ederken hala çok iyi hissediyorumder. Kızların turunun bitişinin yazılı olduğu laburt mu ney görür. Evet çok heyecanlandığım için fark edemedimder. İçinden. Başlamak için eşit şartlarda rekabet etmiyordukder. Hey bekle Tomo der.Jun Geçtin duracağın yerider. Neyi geçmişimder. Kızların dönüm noktasınıder. O beni ilgilendirmiyorder. Huh der. Benimle rekabet etmek istiyorsun değil mi der. O da evetder. Kosuke de arkada kendi temposunda koşmaya devam eder. O ikisi ikinci tura doğru giderler. Bakalım kim kazanacak hala Tomo'yu yakalayacak mıyım deyip Tomo'yu geçer.Ama Tomo yere düşer. Bizim ki de yarışı bırakıp Tomo'nun yanına koşar başına eller çok fazla ateşin var seninder.Bu ateşle nasıl buraya kadar koştunder. Dün garip bir şey mi olduder. Tomo'da dün dün mü. Dün akşam yemeğinden sonra koşmaya dışarı çıktımder. Eve döndüğümde saat 10 duder. Kaç saattir koşuyordunder. Ondan sonra banyo yapıp yattımder. Ama uyandığımda vücudumu hareket ettiremedimder. Banyoda uyumuş. Garip bir şey olmadıder. Bir şeyler olmamış değil. Bu kadar çok ateşin olması şaşırtıcı değilder. Sonra Tomo bilincini kaybeder. Lanet olsunder. Ne yapacam şimdider.Telefonumda yokder.Senseide  bir kaç kilometre gerideki grubu takip ediyorumder. Ne sinyal ne araba gelmiyorder. Tomo'yu sırtına alıp bitişe kadar taşır.Sonra Tomo okulun revirinde dinlenir.Kendine geldiğinde yanında Carol da yatmaktadır. Sakince beni dinle der.Misuzu. Sen soğuk aldınder. Anladım.Jun beni taşıdı ha der. Başına bela oldumder.Ne güzel maratonu heyecanla bekliyordumder. Ama der ilk o bitirdider. Ama beni sırtında taşıyorduder. Muhtemelen o nedenle der. Gözleri parlar bizim Tomo-chan'ın Tomo artık uyanmışsındırder. O da Junder. Misuzu ben gidiyorum artıkder.Misuzu da Tomo'nun kulağına bir iki tektik söyler.İşte her zaman güçlü göründüğün için zayıflığını göstermne etkili olacaktırder. İkiside bunları yanlız bırakır. Akemi-san snei almaya geleceğini söylemiştider.Jun yürüyebilir misinder.Tomo o da evetder. Hayır der beni sırtına al der. Sen beni buraya kadar taşıdın demider.Hiç bir şey hissetmedim bir daha taşıder. Taşı beni ben hastayımder. Tamam iyider. Sonra okulun çıkışına kadar taşır anneside arabayla beklemektedir. Jun ertesi gün Tomo'yu bakmaya gider.Annem bana dışaır çıkmicaksın dedider.O da tabiki öyle olacaktıder. Dün için teşekkür ederimder. Sonra küçükken verdikleri söz aklına gelir ve ona oyun konsolunu verir.İkinci kısım adıda en iyi arkadaşım için. Aizawa dojo Jun anlatır.Orta okula başladığım zaman. İlk kez Tomo'ya vurduğum ilk seferdider.  Sonra Tomo kızlarla konuşur işte o beni kız olarak görmüyorkider.Ve erkeklerle de konuşur.Sonra bunu Jun görür. O benim çocukluk arkadaşımder. Ona selam vermeden çeker gider. Jun kendi içinden ben ne yapıyorumder. Koca bir yıl geçti ama hala Tomo dan bir özür dileyemedimder. Temel de tanışıklık seviyesindeyizder. Birbirimizle sadece gerekli olduğu zaman konuşurdukder. Gerçekten onunla hemen barışmak istiyorumder. Ama arkadaşları yine yanlış fikirlere kapılırsa kendisini kötü hissetmesine neden olurumder. Misuzu 'ya söz geçer.O konuşur.Tomo hakkında. O zaman nasıl konuşurum onunla felan diye düşünürken aklına kız arkadaşım olursa der.Sonra kız için kötü olurder. Ve öyle kolay kız arkadaş edinemezsinder. Misuzu da Tomo'yu yavaşlatmayı düşünerek biri arara.Ve o esnade yürür. O kızın sana ihityacı varder hemde çok fazlader. Gundo der. Belki benimle çıkmayı dener misinder. Sonra kabul eder oda.Ve okul dönüşü el ele tutuşurlar.Ve buna ne kadar devam edeceğiz elleirn çok terlider.Misuzu.Evet der bundan sonra bana ilk adımla sesleneceksinder. Sonra bunu heryere sürükler koşarlar felan.O anda Misuzu bana artık ismimle seslenmeder. Jun bizim Tomo'yu ayakkabıyı giyerken seninle bir şey konuşmak istiyorumder. Sonra eve birlikte yürürler. Hadi ilk adımı benim atmamı bekliyorkider.Kendi içinde bir ikileme düşer ve bir çok şey düşünür. Bana cevap verder ve okkalı bir tane yumruk atar. Neden gelip birdenbire benimle konuştunder. Bunca zaman benden kaçtıktan sonra bütün bir yıl boyunca.O da ağladığını görünce ayağa kalkar.Üzgünümder.Hepsi benim hatamdı lütfen ağlamader. O da Huhder. Ve göz yaşlarını siler. Ağlamıyorum aptalder. Ve bir tane daha geçirir. Neden bunca  zaman boyunca beni görmezden geldinder. Huh. Okula ilk başladığımız zaman seninle insanlar çıktığımızı zannediyorlardıder. Bu yüzden senin etrafında olmamın işleri daha da zorlaştıracağını düşündümder. Öyle aptalca bir konu hakkında mı endişelendinder. Huh der. Eğer sen ve ben her zamanki gibi birlikte olacaksak diğerlerinin söylediği umurumda olmazder. EE. Ne yapmak istiyorsunder. Ben her zaman seninle olmak istiyorum.Her zaman senin yanında olmak istiyorumder. O zaman sadece benimle older. Arkadaş olarakder.O da evet tmm sen ve ben her zaman en iyi kankalar olacağızder. Yine birlikte zaman geçireceğizder.Tomo ben hiç değişmeyeceğimizi düşünmüştümder. Ama ben değiştimder. Muhtemelen oda değiştider. Her zaman onunla birlikte olacağım yolu düşünder. Ve kapıda Tomo onu bekler. Doğrudna karşılader. O gerçekten tatlı değil mider. 

Yorumum ise güzel eğlenceli bir bölümdü.Bakalım gelecek bölümde bizi neler bekliyor.Bu bölümde ikisinin ikinci yarı geçmişlerine indik yine orta okul zamanları felan.Baya güzeldi ama komedisi felan yerinde idi.

En çok tıklanan yayın