Günlük çıkan anime yorumlama ve inceleme bölüm 50
Tensei oujo to Tensai Reijou no Mahou Kakumei : Bakalım serinin sekizinci bölümün neler olmuş.Bölümün ilk başında şehirdeyiz.Ve Lainie Algard ile arabada gitmektedir.Yarınki suare mezuniyetten önceki son gecemiz değil mi? Der. Evet neden der. Gerçekten size eşlik etmekten onu duyarım ama der.Ama bundan memnun musunuz der.Euphllia ha der. Onun hakkında endişelenmene gerek yokder. Aslında onun hakkındaki herşeyi bana bırak der. Evet ama der. Üzgünüm asillerin kurallarını pek anlamıyorumder.Çünkü sen daha önce Baron Cyan'ın kızı olarak yaşadığın için der.Evet der.İle ve annem öldükten sonra bana yetimhane baktı der. Öteki kızlarda o kızın duruma gülerler.Ama çok iyi çalışmadığım için insanlar bana tuhaf lakablar takmaya devam ettiler. Ve bana zorbalık yaptılar. Reddedilmiş küçük düşürülmüş senin gibi yabancı birisinder.Sonra da seninle iletişim kuramayan asillerin ve sıradan insanların bu krallık oldukça çarpık haline gelmiş.Ben Palettia krallığını değiştirmek istiyorumder.Lainie eminim sizseniz yapabilirsiniz der.Prens Algarddır. Kesinlikle büyük kral olacaksınız der. Önceki kral, benim büyük babam krallığı değiştirmeyi denedi. Ama başarısız oldu. Yarım yürekli bir yaklaşımla imkansızder. Kızın başındaki toka düşer.Ve onu alır Algard yerden ve onun saçına takar.Öyle olsa bile der benimle olmak ister misin Lainieder. O da evet der. Sonra aynaya bakar.Prens Algard der. Ve açılış parçası çalar. Sonra ise Lainie çay içerken dalar.Biraz sonra ona Ilia ona ne oldu der.Çayı içmiyecek misiniz der.Ohh üzgünümder. Ben bir vampirim demi der. Böyle bir çok iyi insanı etkilemişimdirder. Çünkü benim insanları etkileme yeteneğim var der. Ve bayan Anis ve onun arkadaşlarına iyi davramak isterim. Çok üzülürsen mutluluk seninle olmazder. Bir sorun ne kadar karmaşık olursa o kadar uzun süre devam eder. Ancak bunu bir kenara bırakırsak, burada ve şimdi çözebileceğiniz bir sorun var. O nedir der. Bir hizmetçinin yaptığı mükemmel çayın soğuyacağı endişesider. Tamam teşekkür ederimder. Ve çayı içmeye başlar.Övgünüzle beni onurlandırdınızder. Sonra ışıklar kapanır.Ve sesler gelir.Tamam Il diyecekken ağzını eliyle kapatır sessiz ol der. Lütfen sakince beni dinleyinder. Birisi villaya izinsiz girmişder. İyiyizder. Bayan Anis alarmı duyduysa buraya hızlı uçarak gelirder. Ama bayan Anis gizem bakanlığın önünde konuşma yapmak için ayrılmıştıder. O nedenle kale de bulunan sığınağa gitmemiz gerekirder. Gözlerini kapat ve beni takip etder. Bayan Lainie o sisder. Zehirli olma ihtimalide varder. Sıkıca bana tutunun pencereden atlayacağımder. Her zaman olduğu gibi hızlı karar veriyorsun.Ve buz büyüsü ile saldırır.Bizimkilere o da ateş oku büyüsü ile saldırır.Prens Algard bunlara saldırır.Ilia'nın sol kolundan yaralar.Ve Lainie de hemen onun yanına gidecekken buzdan kamçı ile durdurulur.Ve Algard onu yukarı doğru çeker. Neden der. Özür dilemeyeceğim af da dilemeyeceğim der. Lainie bu talihsizlik. Onu suyu kılıç şeklinde yaparak saldırır.Sol tarafına kolunun altına.Şimdi Gizem bakanlık toplantı yerine geçiyoruz.Orada da Duke Magenta'nın kızı saygın bir konuşma gerçekleştrdiderler. Gizem bakanlığının konuşmanın bir noktasını daha vurgulamak isterimder. Ruhlarla anlaşma imzalamak bizim ülkenin temel bir geleneğidir.Çünkü bunun nedeni ilk kralımızın çok büyük bir ruhla doğrudan temas kurarak krallığını kurmasıydıder.Anisphia kendi içinden eve gitmek istiyorumder. Sonra bir ses prenses Anisphia der. Verdiğin ders muhteşemdi der. Haa teşekkürlerder. Ve kimsin sen?Kayıp mı oldun yoksa der. Ben Moritz Chartreuseder.O yaşlı moruğun oğlusun ha der. Al'ın etrafındaki dalkavuklardan biri ha der. Sonra aralarında biraz konuşma geçer.Ne dediğini pek anlamadımder.Sonra hemen oradan ayrılmak ister ama oğlan istemez.Sonra arkadan Tilty'i görür.Sonra afedersiniz arakdaşımla konuşmam gerekiyorder. Majestelerinin arkadaşı ha der. Lütfen onu benimle de tanıştırınder. Bırak beni der.Sonra bizim ki onu kolundan tutar.Oradan kaçıp eve doğru giderler.Yerde iki kişi görür.Biri kolundan yaranlanmış diğerininde kalbinden büyülü taşı alıp kendine monte ediyor.Algard kızın göğsünün ortasından büyülü taşı çıkarmıştır.Onlar sana emanet der.Onun icabına ben bakarımder.Sonra kardeşine senin için büyü neder.O da krallığı ele geçirip herşeyi yapabilme ve lanet der.Sonra savaşları başlar.Eğer güç herşeyse beni yenebiliyorsan yender.
Yorumum ise güzel aksiyon dolu bir bölümdü.Bakalım diğer bölümde bizimkilerin savaşı nasıl olacak abla kardeş arasındaki savaş.Ama gerçekten güzeldi.
Tomo-chan wa Onnanoko!: Bakalım serinin sekizinci bölümünde neler olmuş. Bizim kızlar Tomo-chan Misuzu ve Carol birlikte kral benim oyunu oynarlar. Kral Carol çıkmıştır. E der emirlerin ne der. Tomo-chan Misuzu-chanı taklit etsinder. Nee der ben Misuzu taklit edemem der. Tamam o zaman ben yaparımder. Bekle neden der. Seni sosyal olarak ezerimder. Tomo da gülme krizine girer.Misuzuda baya kötü gözlerle bakar. Sinirlenmiş bir şekilde. Şimdi kral Misuzudur. Ne Misuzu mu der. Tomo-chan Carol da korktumder. Tamam Tomo sen Junichiro ile birlikte havai fişek gösterisine götürder. Hah der. Bu sefer sadece ikinizder.Sonra da açılış parçası çalar. Bölümün ilk kısmının adı yazın gece festivalidir. Sonra Jun der benimle havai fişek gösterisini izlemeye gelir misinder.Jun da havai fişek gösterisi mi der. Yine o ikisi ile mi birliktesinder. Hayır bu kez sadece ikimiz olacağızder. Sadece ikimiz gidelimder. Jun da sadece ikimiz mi? Tamam gidelimder. Sanki o heyecanlı görünmüyor.Normal de olsa havai fişek festivalini bekleyemiyorumder.Carol böyle olması onların için iyi mi der. Misuzu da ne gibider. O da Jun-kun ve Tomo-chan'ın ilişkisi normal birlikte olan kız ve erkek gibi olabilirder. Gerçekten böylesi iyi mi der. Sonra Misuzu sinirlenip Carol'un yanaklarını sıkar.Ve konuşma artıkder. Şimdi Jun'un yanındayız oda yatağında düşünür.İşte sadece Tomo ile ben havai fişek gösterisine gideceğiz hader. Çok mutluyumder. Sanki o zaman bana söylediği gibi ha der. İlk buna kiraz ağacının altında çıkma teklif ettiği an aklına gelir. Hayır, öyle bir şey değil olmaması lazımder.Muhtemelender. Bu sefer Tomo-chan'a geçeriz.O da sanki son zamanlarda Jun biraz garip davranıyorder. Sahile gittiğimiz de o pek ilgilenmiyor gibiydi.Ve bugünde yoksa yaz yorgunluğu mu yoksa der. Carol da uykusunda hayır değilder.Misuzu da Tomo'nun Junichiro'yu ne zaman sevdiğini söylediği gibi hiç düşünmeden ona saçma sapan bir cevap verdimder. O zaman neden daha kadınsı olmayı denemiyorsunder. Eski orta okuldaki anıları canlanır.Onunla moda dergilerini felan bakarlar. Ve sonra Tomo bu fikre beklediğimden daha fazla kendini kaptırdı. Hatta daha çok kız gibi boş zaman etkinliklerine önem göstermeye başladı.Belki de gerçekten ben yanılmışımdır, Carol'un dedikleri o zamanlar ona en iyi arkadaşı olarak ne söylemem gerektiği gibi. Ama şimdi geri dönmeye hiç niyetim yok. Onu kullarısam Tomo ve ben daha fazlasını yapabiliriz. Sonra sabah olur.Ve Misuzu kendini Tomo'nun yanında yatarken bulur. Havai fişek gösterisinin olduğu gün. Annesi Jun Tomo-chan ile havai fişek gösterisine mi gideceksinizder. Evet der. İyi şanslar der. Teşekkürler der. Çok heyecanlıyım ama aynı zamanda da değilim.Mutluyum ama biraz da endişeliyimder. Gidip bu sinir bozucu hissin ne olduğunu çözeceğimder.Ama bence aşık oldu ve hala anlamadı bu kadar odun kafalı birisi Jun.Sonra evden çıkar.Ve Misuzu ile birlikte Carol da yukatasını giymiş Misuzuya hadi gel birlikte havai fişek festivaline gidip izleyelimder. O da hayırder. Hadi. Ko-chan geliyorder. Senpai'in demi geliyor.O zaman ben sizin yolunuza çıkmayayımder. Misuzu sen gelmezsen o zaman bende gitmemder. O nasıl bir anlaşma der. Jun da festivalin yapılacağın yerin yanındaki merdivenlerde oturmaktadır. Tek başına sonra yanına üzgünüm Jun çok fazla bekledin mider.Sonra Jun'un gözünde güneş gibi parlıyordur.Sonra Tomo annem söyledi bana bunu giymeliymişim diye ve takmasıda biraz uzun sürdüder. Ne oldu der Jun'a iyi misinder. Üzgünüm iyim derken onun ışığı Jun'un gözlerini alır.Aslında tam olarak olmayabilirder. Hasta mı hissediyorsunder. Şöyle bir festival alanını gösterir.Sonra Jun ve Tomo festival de gezeler.Tomo da bu yılda eski balık yakalama yerini bulur. Oranın sahibi de bayağı Tomo-chanın o haline şaşırır.Ve diğer stand sahiplerine gönderir.Çektiği fotoğrafları her yerden bir kaç hediye alır.Sonra bizimkiler de gider.Carol sevgilisi ve Misuzuder.Sonra orada güzel bir şeker görür.Tomo-chan Jun'a ne kadar güzel derken yanlış kişilere dokunmuştur.Onlarda Jun senin erkek arkadaşın mı der.O da yokder.Sonra buna tam sulanacaklarken Jun bunu alıp götürür.Ne ya erkek arkadaşı işte derler. Eee Jun yardım ettiğin için teşekkür ederim diyecekken Jun üzgünümder. O da haa der. Eminim kendinde halledebilirdin der. Tomo Jun der.Sonra bizim Jun tekrar araya girdim ha der. Teşekkür etmeme izin versen ölür müsün dediği anda yumruğunu Jun'a atmak için hazırlar. Ve atar.Sen bir şekilde yapabilirsinde ne demek der. Dövüşte güçlü olabilirim ama benimde yapacağım bazı şeyler var der. Junda üzgünümder. Evet şimdi sana teşekkür ederimder. İyi dinleder. Tamamder. Teşekkür ederimder. Yanımda olduğun için gerçekten sevindimder.Teşekkürler.Sonra Jun da yavaş yavaş yanına doğru gider.Ve kollarından tutar.Sonra havai fişekler başlayacak yakında der. İzleyebileceğimiz iyi bir yer biliyorumder.O da tamam der.Az önceki de neydi der. Jun önde Tomo arkada gderler.Sonra giderken kendi kendine düşünür.O kesinlikle bugün çok garipte.Yoksa kesinlike beni fark etmeye başladı der. Eğer o ise belki biraz önce hislerine karşı gelememiş olabilir. Bizim öteki grupta havai fişek izlemeye giderler.Misuzu ben sizin yolunuza çıkıyorumder. Sonra yukarı baktığında Jun ile Tomo-chanı görür.Orada derken önüne Carol-chan çıkar.Ben hiçbir yere gitmene izin vermemder.Misuzu'ya benzettiği maskesini alarak. Gidelimder. Beni o nedenle yanında getirdi der. Bu yumuşak orospu sonra bizimkilere gelir.Tomo-chan yine içinde düşünür.Eğer ona söylersem, havai fişekler atılmaya başlamadan önce söylersem.Şimdi söylemekten başka şansım yokder. Jun dinle beni ne olduder. Bu sefer anlayacağını hissediyorumder. Ve eğer bu olursa şuanda sahip olduğumuz şey sona erecek. Şimdi biz sona erecek ve bir şey başlayacakder. Ne oldu der Jun.Bu bir şey ne der.Kendi içinde Tomo. İstediğim hiç bir şey yokmuş gibi. O düşüne dursun havaş fişekler atılmaya başlar. Sadece Jun'u kendim yapmak istedimder. Gözlerini kapar ve şimdi değilder.Burada şansımız yokder.Ve büyük bir havai fişek patlar. Patlamaya devam ederler.Güzel değil mi der.O da evetder. Sonra birlikte yürürler. Çok fazla eğlendim der. Tomo evet der Jun. Kendi içinde Tomo'ya karşı duyduğum hissin ne olduğunu çözemedimder. Tomo seslenir Jun'a yine yapalımder.Ama der bir şeyi anladım. Ben Tomo'ya gerçekten vuramamder. Şimdi ikinci yarıya geçeriz.Burada da ana konu aralarındaki mesafedir.Okulda öğle arasında bizim üçlü oturmuş yemek yerken Tomo iç çeker.Sonra Carol sorar ne oldu der. Yeni döneme alışılmadık derecede keyifsiz başlıyorsunder.Misuzu.Yine Junichiro muder. Evet der. Jun'un etrafımda dikkatli olmaya başladığına eminimder. İyi değil mi der Misuzu. Hayır sonra aklına sabahki selamlaşmaları gelir. Parmak mı dokundurdu bu şimdider. Okula gidelimder. Sonra Carol ve Misuzu yakalanır okul serserileri tarafından Jun'u arar.İşte gel bizi kurtar.O da numaramı sana verdiğimi hatırlamıyorumder.Ama onları kurtarırlar.Jun ve Tomo ikiside hepsini yere sererler.Sonra sabah Tomo keyifsizdir.Ve Jun gelir bunun omzuna elini koyar.O zaman baya mutlu olur.Sonra Jun bu mükemmelder.
Yorumum ise güzel eğlenceli bir bölümdü.Bakalım diğer bölümde neler olmuş.Zaten mangasıda bitmiş ama animesinin sonu mangasından daha güzel olur gibi geldi.İnşallahta öyle olur.Hem komedi hem aşk bakalım Jun yavaş yavaşta olsa odunluktan çıkmaya karar verdi ve Tomo-chan'a ne hissetiğini anlmaya başladı.Bakalım ne olduğunu tam olarak anlayabilecek mi hissetiklerinin.